M87 Karadeliği ve Halkası

Okuma Süresi: 5 dakika


Messier 87, bizden 55 milyon ışık yılı uzakta bulunan bir galaksidir. Charles Messier tarafından ilk kez 1781 yılında kayda geçen bu galaksiye “yıldızsız galaksi” unvanı verilmiştir. Günümüzde ise 1 trilyondan fazla yıldıza ev sahipliği yaptığı tahmin ediliyor, bizim galaksimiz Samanyolu ise tahmini 200-400 milyar yıldız barındırıyor. Messier 87 bu kadar yıldızın yanında bir de devasa bir karadelik barındırıyor. Astronomlar için oldukça önemli bir gökcismi olan bu karadelik galaksinin merkezinde olup M87 Karadeliği olarak anılır. M87, Güneş’in yaklaşık 6,5 milyar katı bir kütleye sahiptir. Bu yüzden devasa karadelikler sınıfında yer almaktadır ve bu karadeliği görece önemli kılan unsur geceleri çok parlak olmasıdır. Elbette bu parlaklığı insan gözü algılayamaz. M87’yi parlak kılan unsur yoğun miktarda yaydığı radyo dalgalarıdır. Dolayısı ile radyo teleskopları için M87 oldukça parlak bir gökcismidir. Açıkça görüleceği üzere bilim insanlarının Messier 87 galaksisinin merkezinde bulunan M87 karadeliğini incelemesi tesadüf değildir. Daha önceleri de defalarca kez üzerinde inceleme ve fotoğraflama yapılmıştır. Geçtiğimiz 2019 yılında, Nisan ayında, bir karadeliğin şimdiye kadar ki en net görüntüsü yayınlanmıştı. Bilim dünyasında büyük heyecan uyandıran bu olay karadelikleri daha iyi anlamamız için atılan devasa adımlardan biriydi.

Karadelikler üzerinde tartışmaya açık onlarca konu vardır. Ancak yeni çekilen bu görüntü astronomları iki temel konuyu anlamaya daha da yaklaştıracak veriler içeriyor. Bu iki temel konu şöyle sıralanabilir: Karadelik halkaları ve jet alanları. Karadelik halkaları bir çeşit madde yığını olarak tanımlanabilir. Bu halkalar karadelik gözlemlerinde oldukça sık karşılaşılan bir fenomendir. Bir diğer konu olan jet alanları, karadelikler hakkında az bilinen ancak kritik öneme sahip bir konudur. Karadelikler bilinenin aksine çevresindeki maddeyi tamamı ile yutmazlar. En azından galaksiler ve büyük yıldızlar gibi devasa kütleli gökcisimlerini tamamı ile çekemezler. Karadelikler etkisine aldığı maddeyi büyük bir güçle üzerine çekerken çekilen madde bu güçten dolayı hızlanır ve karadelik çevresindeki bükük uzay-zamandan ötürü çekilen madde karadelik çevresinde dönmeye başlar. Lakin bu hız görelilik sınırlarını zorlayacak derecelerde olduğu için çekilen madde kendi bütünlüğünü koruyamaz ve karadeliğin çevresinde dönerek yayılır. Aşırı hız ve yüksek enerjisinden ötürü de ışınım yapar. Buraya kadar her şey normal ilerlerken beklenmedik bir olay ile karşılaşılır. Karadeliklerin üzerine gelen maddeyi daha da hızlandırarak uzaya geri ittiği gözlemlenir. Bu olayın gerçekleştiği yerlere de “jet alanları” denir. Bu alanlarda zaten aşırı hıza ve enerjiye sahip madde, dışarı fırlatılma durumunda daha da fazla enerji yüklemesine maruz kalır ve yüksek şiddette ışınım yapar. Yani böyle bir hıza ve enerjiye ulaştığınızda vücudunuzdaki her atom hatta kuantum düzeydeki her parçacık kendi başına hareket edebilecek enerjiye sahip olur. Böylesi yüksek enerjili bir durumda ise jet alanları daha parlak görünür. Kısaca tüm bu yaklaşma ve fırlatma olaylarının gerçekleştiği yerler jet alanları olarak adlandırılır ve hâlâ muammalar barındıran bir konudur. Bilim insanları galaksi ölçeğinde bir maddeyi bir karadeliğin nasıl fırlatabildiğini hâlâ tam olarak açıklayamamaktadır. M87’nin bu konuya açıklık getirilmesi için iyi bir yardımcı olduğu düşünülmektedir.

  M87 çevresindeki halka jet alanlarını anlamak için yıllardır üzerinde gözlem yapılan bir yapıdır. Bu yapı ile ilgili iki temel noktaya değinilmesi gerekir. İlki halkanın parlak ve geniş kısmının şimdiye kadar yapılan ölçümlerde hep yer değiştirdiğidir.

2009-2017 yılları arasındaki verileri inceleyen bilim insanları halkanın parlak ve geniş kısmının sürekli yer değiştirdiğini fark ediyorlar. Bu durumun ilk başta kullanılan teleskopların konumundan kaynaklanan bir sorun olduğu sanılsa da durumun farklı olduğu kısa sürede anlaşılıyor. Araştırmacılar bu değişim sürecinin halkanın nasıl bir evrim geçireceği, karadeliğin çevresine yığdığı maddeyi nasıl fırlattığı ve jet alanlarının nasıl oluştuğu ile ilgili sorulara cevap verebileceğini düşünüyor.

   Halka ile ilgili ikinci bir konu ise, halka üzerinde yapılan gözlemlerde bize gelen ışığın polarize bir şekilde geldiğidir. Bir güneş gözlüğünün parlak bir yerden gelen fotonların bazılarının geçmesini önleyerek parlaklığı azaltıp daha net ve detaylı bir görüş sağlaması gibi M87 çevresinde halkada da gerçekleşen manyetik olaylar gelen ışığı bir çeşit polarizasyona tabi tutarak gönderip oranın farklı bir şekilde görülmesini sağlıyor. Bu polarize durum halkanın manyetize bir formda olduğunu göstermektedir. Bu form daha detaylı bir gözlem yapılırsa karadelik çevresindeki yüksek enerjili dinamik yapı ve jet alanlarının oluşumu ile ilgili daha detaylı bilgi verecektir.

   Tüm bunların ışığında M87 karadeliği ve halkası kozmik olaylara dair aydınlatılamayan bazı önemli olayların anlaşılmasını sağlayacak imkânlar barındırıyor. İlerleyen yıllarda Olay Ufku Teleskobu’ndan (Event Horizon Telescope) elde edilecek veriler ve yaşanacak gelişmelerle bir karadeliğin çevresine maddeyi nasıl yığdığı ve nasıl uzaya fırlattığı kavranabilecektir.

Kaynak:

https://www.mpg.de/15424512/ring-around-black-hole-glitters?c=12035053

https://www.mpg.de/16630569/magnetic-fields-black-hole-m87?c=12035053

https://www.eso.org/public/images/eso2105a/

https://news.mit.edu/2020/wobbling-shadow-m87-black-hole-0923

Yorumlar kapatıldı.

WordPress gururla sunar | Theme: Baskerville 2 by Anders Noren.

Yukarı ↑