Astronomlar bazı kısa süreli Gama ışını patlamalarının galaksiler arasındaki boşlukta meydana gelmediğini aksine yaklaşık 10 milyar ışık yılı uzaklıktaki sönük galaksilerde ortaya çıktığını keşfettiler. Bu buluş nötron yıldızlarının çarpışması sırasında ortaya çıkan gama ışını patlamalarının geçmişte sanıldığından daha yaygın olduğunu düşündürmektedir. Nötron yıldızlarının çarpışması altın ve platinyum gibi ağır elementlerin oluşmasına sebep olduğu için evren... Okumaya Devam et →
“Hayatın” Anlamı ve Kaynağı – III
Hayat, Hayatım, Hayattayım…. Hayatı, bilimsel veya felsefi konulara yönelik tanımlamadan önce şunu hatırlamalıyız ki insanlar canlıyı cansızdan ayırmada çarpıcı bir bilişsel kapasiteye sahiptir. Canlıyı cansızdan ayırmada kullandığımız sözde “zihinsel ekipman[1]”, insan hayatının erken zamanlarından itibaren çalışmaya başlar. Bunun yanında, organik evrimin derinlerinden gelen etkiyle (neredeyse tüm hayvanlar avlarını ve avcıları bir şekilde tanıyabilir) gelişimimizin erken... Okumaya Devam et →
Yaşamın Kaynağı ve EXPOSE Deneyleri- II
EXPOSE biriminde yapılan deneyler yeryüzündeki laboratuvar olanaklarının yetersiz kaldığı bazı astrobiyoloji konularına açıklama getirilmesi amacıyla Uluslararası Uzay İstasyonunun dışına monte edilmiş çok kullanıcılı bir birimdir. Bu birimde yürütülen kimyasal ve biyolojik deneylerin ışığında, canlılığın nasıl oluşabileceğini anlamaya çalışmaktayız çünkü canlılığın Dünya'da tam olarak nasıl ortaya çıktığını bilmiyoruz. Dahası neyin canlı neyin cansız olduğuna karar verebileceğimiz... Okumaya Devam et →
Canlılığın Kökeni ve EXPOSE Deneyleri – I
EXPOSE, Uluslararası Uzay İstasyonu'nun dışına monte edilmiş ve astrobiyolojiye adanmış çok kullanıcılı bir birimdir. Avrupa Uzay Ajansı (ESA) tarafından uzun süreli uzay uçuşları için geliştirilmiştir. Kimyasal ve biyolojik örneklerin uzay ortamına maruz kalmasına olanak vermek ve bu süreç içerisinde sürekli olarak örnek verilerini toplamak için tasarlanmıştır. EXPOSE biriminde yapılan deneylerle, yeryüzündeki laboratuvar olanaklarının yetersiz kaldığı... Okumaya Devam et →
Fermi Paradoksu II: Olası Çözümler
Gökyüzünün açık olduğu bir gecede yıldızlara bakmak içimizde bir his doğurur; hayranlık, şaşkınlık ve boşluk hissi. Anlamakta güçlük çektiğimiz bir evrenle karşı karşıya buluruz kendimizi. Varlığımızı ve yaptıklarımızı önemsiz hissederiz belki de. Tüm bunları hissederken de aklımıza bir soru takılır, böyle bir yerde gerçekten de yalnız mıyız? 1950’de Los Alamos Ulusal Laboratuvarında çalışan Enrico Fermi... Okumaya Devam et →
Fermi Paradoksu I: Yalnız Mıyız?
Uzayın ne kadar uçsuz bucaksız olduğunu ve Dünya üzerindeki canlılar olarak böylesine akıl almayan büyüklükteki bir evrende yalnız olup olmadığımızı hepimiz hayretle merak edip düşünmüşüzdür. Aklımızdaki bu soru insanlığın henüz cevaplandıramadığı ve en merak edilen sorulardan biri olarak hâlâ geçerliliğini koruyor. Dünya’daki hayata evrilmiş bir tür olarak biz insanlar Dünya yaşamına uygun büyüklüklere alışmışız ve... Okumaya Devam et →