Uzay yarışı, Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği arasında 20. yüzyılda hangisinin uzay araştırmaları alanında daha galip olduğu konusunda yaşanan bir rekabet dönemidir. Bu, ABD ve SSCB arasındaki gerçekleşmiş Soğuk Savaş‘ın (1947-1991) bir parçasıdır. Temelleri, ll. Dünya Savaşı sonrası nükleer silahlanma yarışına dayanan yarış, 1950’lerin sonundan 1970’lerin ortasına kadar devam eder. İlk yapay uydunun fırlatılması ile başlayıp iki devletin arasındaki ortak bir çalışması ile sonlanan yarış, uzay araştırmalarında benzeri görülmemiş bir dönemdir. Birçok ilk bu dönemde gerçekleşmiştir.
1957’de fırlatılan Sputnik 1 uydusunun bir modeli.
Uzay yarışı için ilk hedef Dünya’nın yörüngesine insansız bir nesnenin, bir uydunun fırlatılmasıydı. ABD bu girişimi ilk olarak 1954 yılında planlamaya başlasa bile, SSCB 4 Ekim 1957 yılında ilk uydu olan Sputnik 1‘i başarılı bir şekilde fırlattıklarını açıklamıştır. Sputnik 1’in fırlatılması daha önce kendini teknolojik alanda üstün sayan Amerika’da panik yaratmış, tekrar üstün olmak için çabalamışlardır. Bu tepki, Sputnik krizi olarak da bilinir. Sputnik 1’in fırlatılışından bir ay sonra da Sputnik 2 fırlatıldı. Bu ikinci uydu aynı zamanda Laika adından bir köpek taşıyordu. Bu da SSCB yi ilk defa uzaya bir canlı gönderen ülke yapmıştır. O dönemdeki teknoloji yetersizliğinden dolayı Laika aşırı sıcak ve stresten Dünya’ya geri dönemeden öldü ancak Laika’dan sonra başka hayvanlar da uzaya gönderildi. 1960 yılında Belka ve Strelka başarıyla yörüngeye ulaşıp geri döndü. Amerika da, şempazeler göndermiştir. Ayrıca, 1968 yılında, Sovyetler uzaya kaplumbağa göndermiş ve ay etrafındaki ilk canlı uçuşunu gerçekleştirmişlerdir. 1957 yılının sonlarında Amerika ilk uydusunu fırlatma girişimini yapmıştır fakat fırlatılan Vanguard TV-3 çok kısa bir süre sonra fırlatıldığı yerden az öteye yere çakıldı. Daha sonra Amerika, 31 Ocak 1958 yılında başarılı bir şekilde Explorer 1 uydusunu fırlatmıştır. 1 Ekim 1958 yılında da NASA (National Aeronautics and Space Administration) resmi olarak açılmıştır.
Daha sonrasında sıra uzaya bir insanlı uçuş yapmaya gelmişti. 12 Nisan 1961 yılında Sovyet Kozmonot Yuri Gagarin, Vostek 1 uzay aracı ile Dünya’nın yörüngesine giden ilk insan olmuştur. Yörüngede 108 dk süren bir tur attıktan sonra Gagarin, başarılı bir şekilde Sovyet topraklarına indirilmiştir. Şüphesiz ki bu insanlık tarihinin oldukça cesur ve önemli girişimlerinden biridir. Gagarin, bir daha uzaya çıkma şansı bulamamıştır ve 27 Mart 1968 tarihinde rutin bir test uçunda yaşanan bir kazada hayatını kaybetmiştir. ABD, bu fırlatıştan sonra kendi projesini hızlandırmış ve 25 Nisan 1961 yılında ilk astronotu Alan Shepard‘ı Mercury-Redstone 3 uzay aracı ile fırlatmıştır fakat bu uzay aracı yörüngeye oturamamış ve atmosferden çıktıktan sonra geri dönmüştür, ayrıca kapsülün dizaynı sebebiyle astronot yıldızları görememiştir. Bunlara rağmen Amerikan astronot Alan Shepard uzaya giden ikinci insan olmuştur ve başarılı bir şekilde yeryüzüne dönmüştür. ABD yörüngeye girebilen ilk insanlı uçuşunu 20 şubat 1962 tarihinde John Glenn yönetimindeki Mercury 4 aracı ile gerçekleştirmiştir.
Sovyetler kazandıkları ivme ile başka ilklere de imza atmışlardır. Bunlardan biri 16 Haziran 1963 tarihinde Vostok 6 ile uzaya giden ve uzaya giden ilk kadın olan Valentina Tereşkova’dır. Bir diğeri ise Voskhod 2 programındaki Aleksei Leonov‘un 18 Mart 1965 tarihinde ilk uzay yürüyüşünü gerçekleştirmesidir. Vostok serisinin ardından, Sovyetler aynı anda üş insanı uzaya gönderebilen Voskhod serisini geliştirmiş ve 12 Ekim 1964 yılında uzaya ilk defa birden fazla kişi gönderen ülke olmuşlardır. Fakat sonradan Voskhod serisinin güvenlik açısından problemleri olduğu anlaşılmış ve proje 2 uçuştan sonra iptal edilmiştir. Bu sırada ABD de boş durmamış ve Ay’a insanlı uzay aracı gönderme projesine hazırlık olarak uzayda manevra yapabilen Gemini serisi araçları hazırlayıp uzaya göndermiştir.1961 yılında başkan olan Kennedy, seçim kampanyası sürecinde uzay çalışmalarına önem vereceğini belirtmiştir. 12 Eylül 1962 tarihinde olan konuşmasında ise Sovyetlerin üstünlüğüne verilecek karşılığın on yıl bitmeden Ay’a bir insan indirmek ve onu sağ salim yeryüzüne döndürmek olduğunu açıklamıştır. Bu hedef için başlatılan projeye Apollo Projesi denmiştir. Apollo Projesi, şüphesiz ki günümüzde adı en çok bilinen uzay projelerinden biridir.
Kennedy, Sovyet ve Amerika taraflarının Ay’a iniş ve hava durumu analizi yapan uyduların programlarını birleştirmek için Sovyet tarafına teklif götürse de Sovyetler teknolojilerinin çalınması endişesi ile bu teklifi geri çevirmiş ve kendi insanlı aya iniş projelerini geliştirmeye başlamışlardır. Bu reddetme sonrasında ABD hedeflerine kendi başına çalışmaya başlamıştır. Bunun için ilk önce Gemini Serisi araçları geliştirip uzaya göndermişlerdir. Bu araçların başarılarından sonra ise Apollo Projesi‘ne başlamışlardır.
Sovyet insansız roketleri Ay ‘a daha önce ulaşmışsa da Ay‘ın yüzeyine gidilen başarılı ilk insanlı uçuş ABD tarafından gerçekleştirilmiştir. Apollo 11 Aracı, 16 Temmuz 1969 tarihinde başarılı bir şekilde üç astronotu Neil Armstrong, Edwin Aldrin ve Michael Collins ile fırlatılmış, 21 Temmuz ‘da Neil Armstrong ve Edward Aldrin başarılı bir şekilde Ay ‘a adım atmışlardır. Ay ‘a ilk kez adım atan insan olan Neil Armstrong ünlü “Bir insan için küçük fakat insanlık için büyük bir adım.” sözünü bu anda söylemiştir.

Apollo Görevleri ‘nden en çok Apollo 11 bilinse de, bu projede gerçekleşen 17, iptal edilen 3 tane görev vardır. Bu görevlere örnek olarak; Apollo 12 ile ikinci kez Ay yüzeyine insan gönderilmiştir, Apollo 14 ‘ün getirdiği örnekler Ay ‘ın volkanik faaliyetleri ve Dünya ‘dan seken göktaşları hakkında bilgi vermiştir (Ayrıca Astronot Alan Shepard yıllardır planladığı hayalini gerçekleştirip yanında getirdiği golf sopası ve toplarıyla Ay ‘da golf oynamıştır.), Apollo 15 astronotları Ay taşıtı ile ay yüzeyinde geniş ölçüde dolaşıp örnek toplamıştır, Apollo 16 100 kg ağırlığında ay taşı getirmiştir ve Apollo 17 ise son Ay seferini gerçekleştirmiştir. Bunlardan sonraki üç proje (Apollo 18, 19, 20) iptal edilmiştir. Apollo Projesi‘nin ilk insanlı uçuşu ise Apollo 7 görevinde gerçekleşmiştir. Bu görevden sonraki görevler insanlı uçuşlardır.
Bu başarılara karşın görevlerde iki tane de başarısızlık gerçekleşmiştir. İlk başarısızlık Apollo 1 görevinde gerçekleşmiştir. Apollo 1 ‘in fırlatılış provası esnasında çıkan bir yangında üç astronotu Gus Grisson, Edward Higgins ve Roger Claffee hayatlarını kaybetmiştir. İkinci başarısızlık ise Apollo 13 görevinde gerçekleşmiştir. Uzay aracının patlaması sonucu gerçekleşen felakette neyseki astronotlar Dünya ‘ya dönmeyi başarmış, can kaybı gerçekleşmemiştir. Sovyetler de Ay’a iniş konusunda çalışmalar yapsalar da en tecrübeli tasarımcıları Sergey Koroyov ‘un ölümü ve sonrasında yaşanan Soyuz 1 görevinin başarısızlığı sonucunda Ay’a iniş programları başlamış, art arda yaşanan başarısızlıklar sonrasında ise proje iptal edilmiştir. Soyuz 1 malesef ki paraşütünün açılmaması sonucunda 24 Nisan 1967 yılında yere çakılmıştır. Aracın içindeki kozmonot Vladimir Komarov kazada hayatını kaybetmiştir. Komarov, uzay görevleri sırasında hayatını kaybeden ilk astronottur. (Ayrıca Soyuz 1, gece fırlatılan ilk mürettebatlı uzay aracıdır.)
Ay’a ayak basılmasından sonra Sovyetler, ABD’ye karşılık vermek için iki seçenek görmüşlerdir: Mars’a insan göndermek veya insanlı uzay istasyonları inşa etmek. İlk seçenek prestij açısından daha iyi olsa da maddi ve teknolojik açıdan başarılması daha zor bir hedefti. İkinci seçenek ise Sovyetlere maddi ve teknolojik açıdan çok zorluk yaşatmayacaktı. Sovyetler, bu sebeplerden dolayı ikinci seçeneği seçmişlerdir. 19 Nisan 1971 tarihinde ilk insanlı uzay istasyonu olan Salyut 1 uzaya gönderilmiştir. 6 Haziran 1971 tarihinde de ilk mürettebatı Soyuz 10 ile istasyona kenetlenmiş fakat bir arıza sonucu mürettebat istasyona geçiş yapamamıştır. İstasyonun ikinci mürettebatı ise Soyuz 11 tarafından getirilmiş ve istasyonda 23 gün kalarak çeşitli çalışmalarda bulunmuşlardır. Bu süre, o tarihte uzayda en uzun kalma rekoru olmuştur. Maalesef basıncı eşitlemeye yarayan bir süpabın hata sonucu uzayda açılması sebebiyle kabindeki havanın dışarı sızması sonucunda Soyuz 11 içindeki üç kozmonot Georgi Dobrovolski, Viktor Patsayev ve Vladislav Volkov uzayda hayatlarını kaybetmişlerdir. Soyuz 11’deki kozmonotlar, uzayda hayatını kaybeden ilk ve tek astronotlardır. Uzay araştırmaları sırasında gerçekleşen bütün öbür kayıplar gezegenimiz sınırları içerisinde gerçekleşmişlerdir. Soyuz 11 ‘in kozmonotlarının isimleri daha sonra Ay’daki kreterlere verilmiştir. Bu olaydan sonra astronotlar, görevlerde iniş gibi riskli sayılabilecek anlarda uzay giysisi giymeye başlamıştır. SSCB, 1980’lere kadar 7 tane Salyut Uzay İstasyonu’nu uzaya göndermiştir. Son Salyut olan Salyut 7 1982 yılında gönderilmiş, 1991 yılına kadar yörüngede kalmayı başarmıştır. Salyut’lara 30’un üstünde uçuş ile 70’den fazla kozmonot gönderilmiştir. Bu süreçte uzayın insan üzerindeki etkileri hakkında önemli bilgiler edinilmiş, Sovyet kozmonotları uzayda kalma rekorları kırmıştır. Buradan edinilen bilgiler daha sonra Mir ve Uluslararası Uzay İstasyonu Projelerinde kullanılmıştır.

Salyut Serisi uzay istasyonlarından sonra Sovyetler Mir Uzay İstasyonu’nu geliştirmiştir. 1986 yılında fırlatımına başlanan istasyon insanlığın uzayda uzun süre düzenli olarak yaşadığı ilk uzay araştırma istasyonudur. Soğuk Savaş Dönemi’nin ardından Amerikalı ve diğer ülkelerden astronotların da ziyaretine açılan istasyon, 2001 yılında kapatılmış ve atmosfere girerek yanması sağlanmıştır.
Sovyetlerin bu hamlesi üzerine ABD de uzay istasyonu geliştirmeye başlamıştır. ABD ‘nin ilk ve tek uzay istasyonu Skyla, 1973 yılında uzaya gönderilmiştir. İstasyona ilki aynı yılda olmak üzere üç kerede toplam 9 astronot gönderilmiştir. Bu istasyonda bilimsel çalışmalara yoğunlaşılmış, 2.000 saati aşkın deney yapılmıştır. 1979 yılında ise istasyon, Avustralya’da çöle düşmüştür. ABD ayrıca Mir’in bir kopyası olacak Freedom Uzay İstasyonu’nu planlamış fakat SSCB’nin dağılması ile iş birliği yolu açılmasından planından vazgeçmiştir. 1969’da ortak bir Amerikan-Sovyet Projesi için görüşmeler başlamıştır. Salyut ve Skylab’ın kullanılması reddedilmiş, bunların yerine uzayda kurtarma operasyonları için uygun bir bağlanma mekanizması geliştirilmiştir. 1970’te çalışma grubu oluşturulmuş, 1972’de ise Amerikan-Sovyet Antlaşması imzalanmıştır. Projeye Apollo-Soyuz Test Projesi (ASTP) denmektedir. 17 Haziran 1975 tarihinde Apollo ve Soyuz 19 araçları uzayda kenetlenmiştir. Astronotlar bazı seramonilerden sonra birbirlerinin araçlarına geçerek incelemeler ve deneyler gerçekleştirmişlerdir. Sonra iki araç da ayrılıp kendi yollarına gitmişlerdir. ASTP, Apollo Uzay Araçları’nın son uçuşu olmuştur. Ayrıca ABD, ASTP’den sonra insanlı uçuşlara 1981 yılına kadar ara vermiştir. Aynı zamanda ASTP, ilk uluslararası insanlı uzay uçuşu olma özelliği taşımaktadır.
ASTP, iki süper gücün birlikte çalışmasından dolayı Uzay Yarışı’nı bitiren olay olarak görülmektedir. Uzay rekabeti burada sona erse de Soğuk Savaş bir süre daha devam etmiştir.
Uzay Yarışları Dönemi’nde gerçekleşen ve burada bahsedilmeyen bir sürü “ ilk” daha gerçekleşmiştir. İlklerin ve teknolojilerin karşılaştığı bu rekabette tarihte eşi benzeri görülmemiş bir dönem yaşanmıştır. Bu dönemden elde edilen bilgiler ise yıllardır uzay araştırmalarına yarar sağlamaya devam etmektedir.
Kaynakça: space.com, astronomy.com, history.com
Yazar: Hayat Öykü Silivri