Kozmolojinin temel fikirlerinden biri, evrenin her yerinde, çok büyük mesafelere baktığımızda, hangi yöne bakarsak bakalım evrenin genel olarak aynı göründüğüdür. NASA’nın Chandra X-ışını Gözlemevi ve ESA’nın yörüngedeki XMM-Newton, X ışını gözlemevinden alınan verileri kullanan yeni bir çalışma kozmolojideki bu temel düşünceyi sorguluyor.
Gözlemevlerinden elde edilen X-ışını verilerini kullanan gökbilimciler, evrendeki kütleçekim sayesinde bir arada tutulan yüzlerce galaksi kümesini ve bunların özelliklerinin gökyüzünde nasıl farklılaştığını incelediler. Sonuç, evrenin “izotropik” olduğu, yani her yönde aynı olduğu şeklindeki kozmoloji temellerinden birine meydan okuyor.
Gökbilimciler, büyük patlamadan sonra kozmosun sürekli olarak genişleme davranışını, pişmekte olan üzümlü ekmek benzetmesi ile açıklarlar. Bu örnekte, üzümler galaksiler, galaksi kümeleri gibi kozmik nesneleri temsil eder; geri kalan tüm somun ise uzayı temsil eder. Bu örneğe göre eşit bir karışımda genişleme izotropik bir evrende olması gerektiği gibi her yönde aynı şekilde olmalıdır. Ancak yeni yapılan çalışmanın sonuçları bu resme uymuyor.
Son testte, bir galaksi kümesini çevreleyen sıcak gazın sıcaklığı ile bu gazın ürettiği X-ışınları miktarı arasındaki ilişkiyi kullanan güçlü, yeni ve bağımsız bir teknikten yararlanıldı. Bu teknik, kümenin X-ışını parlaklığı olarak bilinir. Bir kümedeki gazın sıcaklığı ne kadar yüksekse, X-ışını parlaklığı da o kadar yüksek olur. Bu yöntem, evrenin genişleme hızı da dahil olmak üzere kozmolojik niceliklerden bağımsızdır.
Bu yöntem ile hesaplanan X-ışını parlaklıkları ile elde edilen sonuçlar, araştırmacılara tüm gökyüzü boyunca görünür genişleme hızlarını verdi ve evrenin bazı yönlerde diğerlerinden daha hızlı bizden uzaklaştığını ortaya koydu.
Bu çalışmanın sonucu, ikisi de önemli sonuçlar doğurabilecek iki olası kozmolojik açıklama sunmaktadır. Birincisi, galaksi kümelerinin uzayda, bilim insanlarının daha önce tam olarak anlamadığı bir biçimde birlikte hareket etmesiyle ilgilidir. İkincisi, evren izotropik değildir. Bunun nedeni de karanlık enerjinin evrenin bazı kısımlarında diğer kısımlara göre daha güçlü olması olabilir. Bu çalışmanın tam olarak neyi ortaya çıkardığını belirlemek için başka testlere ihtiyaç duyulsa da, gökbilimciler Evren’deki ve Evren hakkındaki en büyük sorulardan bazılarını sormaya ve cevaplamaya devam edecekler.
Kaynak: chandra.harvard.edu