Bu görselde Dünya’dan 180 milyon ışık yılı uzaklıktaki UGC 12914 ve UGC 12915 galaksilerinin birbirleriyle çarpışmasını görüyorsunuz. Bu çarpışmada durum, aralarında boyut farkı olan galaksilerin birbirinin içine sızmasından biraz farklı çünkü UGC 12914 ile UGC 12915 arasında kafa kafaya bir çarpışma yaşanıyor. Bu demek oluyor ki bahsi geçen galaksiler gaz halindeki bileşenleri ve galaktik diskleriyle birlikte çarpışıyor. Çarpışma sonucunda ortaya kanatlarını çırpan kozmik bir kelebek, dev bir şeker parçasına benzer bir görüntü çıkıyor. Dolayısıyla, galaksiler bir şekerleme markasından esinlenerek “Taffy Gökadaları” olarak adlandırılıyor. Taffy Gökadaları, çarpışmadan kurtulup birbirinden uzaklaştıkça her iki galaksiden de yüksek hızda bir gaz çıkışı ve enerji aktarımı gözlenir. Bu durum, galaksiler arasında yıldız maddesi türbülansına yol açan büyük bir gaz köprüsü oluşturur. Bu durum gazın yoğunlaşmasını engelleyerek yıldız oluşumunun gerçekleşmesini önler.
Galaksiler arasındaki çarpışmalar farklı şekillerde gerçekleşebilir ve farklı sonuçlara yol açabilir. Kimi çarpışmalar büyük olan galaksinin sarmal kollarının küçük galaksiye doğru sürüklenmesiyle tetiklenirken kimi çarpışmalar küçük galaksinin yörüngesinin büyüğün gövdesiyle kesişmesi sebebiyle oluşur. Çarpışan galaksiler, birbirinden uzaklaşabilecek momentuma sahip değilse galaksiler birbirine karışıp birleşir. Galaksilerdeki gaz bulutları birbiriyle etkileştikçe sıkıştırılarak yıldız oluşumu sağlarlar.
Çarpışmalar, evrenin evrimi açısından önemli ve dönüştürücü etkisi olan olaylardır. Öyle ki birleşimin ardından gök adalarda bulunan gaz bulutları yoğunlaşmış öbekler halinde sıkışıp birbiriyle etkileşime girerek dev moleküler bulutları oluşturabilirler. Dev moleküler bulutlar da gaz ve toz yapılı yoğun yıldız oluşum bölgeleri olduğu için galaksi çarpışmaları yıldız doğumuna sebebiyet verebilir.
Kaynaklar
https://www.space.com/taffy-galaxies-collision-creates-cosmic-butterfly