JW100 Galaksisi

Hubble Uzay Teleskobu tarafından elde edilen bu görüntüde JW100 galaksisinin yıldız oluşumu gerçekleşen mavi renkteki gaz damlacıklarının düzensiz akışı dikkat çekiyor. 800 milyon ışık yılı uzaklıkta Pegasus takımyıldızında yer alan JW100 gökadasının bu sarkan oluşumu denizanası dokunaçlarına benzediği için gökbilimciler ona “Denizanası Galaksisi” ismini vermiştir. Bu parlak dokunaçlar, galaksi kümelerinin gazın içinden geçtiği sırada kümedeki... Okumaya Devam et →

Taffy Galaksileri: Bir ‘kozmik kelebek’

Bu görselde Dünya’dan 180 milyon ışık yılı uzaklıktaki UGC 12914 ve UGC 12915 galaksilerinin birbirleriyle çarpışmasını görüyorsunuz. Bu çarpışmada durum, aralarında boyut farkı olan galaksilerin birbirinin içine sızmasından biraz farklı çünkü UGC 12914 ile UGC 12915 arasında kafa kafaya bir çarpışma yaşanıyor. Bu demek oluyor ki bahsi geçen galaksiler gaz halindeki bileşenleri ve galaktik diskleriyle... Okumaya Devam et →

Yıldız Kümeleri

Yıldızlar genellikle aynı nebuladan gruplar veya kümeler hâlinde oluşur. Zaman içerisinde yıldızın etrafındaki artık gaz ile toz ya savrulur ya da gezegen, asteroit veya kuyruklu yıldız gibi gök cisimlerine dönüşür. Kütle çekimi etkisiyle genç yıldızlar birbirleri etrafında dönmeye başlar. Yıldız kümeleri, onlarca yıldızdan milyonlarca yıldıza kadar farklı sayılarda yıldız içerebilir. Temel olarak 3 yıldız kümesi... Okumaya Devam et →

ESO’nun Messier 99 Gözlemi

Bu görselde Messier 99 olarak da bilinen NGC 4254 sarmal galaksisinin spiral kollarını detaylı bir şekilde görebiliyorsunuz. Charles Messier tarafından 18. yüzyılda gözlemlendiğinden beri gelişen günümüz teknolojisi galaksilerin çok daha ayrıntılı şekilde gözlemlenebilmesini sağladı. Bu görüntü Avrupa Güney Gözlemevinin (ESO) Çok Büyük Teleskop’u (VLT) ve Atacama Büyük Milimetre/Milimetre-altı Dizisi’nden (ALMA) elde edilen verilerin bir araya... Okumaya Devam et →

Sıcak Jüpiter’ler yıldızlarının yaşlanmasını geciktiriyor!

NASA'nın Chandra X-ışını Gözlemevi'nin yaptığı yeni bir araştırmaya göre sıcak Jüpiter adı verilen bazı gezegenler, yıldızlarının olduklarından daha genç davranmasını sağlıyor. Yörüngesi yaklaşık olarak Merkür’ün Güneş etrafındaki yörüngesinin uzaklığındaki gaz devleri olan sıcak Jüpiterler, etrafında döndüğü yıldızların yaşlanmasını yavaşlattığı ilk defa belgelenmiş oldu. Bir sıcak Jüpiter, gelgit etkisi sayesinde yıldızının daha hızlı dönmesini sağlayarak yaşlanmasını... Okumaya Devam et →

Bu ikili yıldız sistemi birbirlerinin etrafında sadece 51 dakikada dönüyor!

Yıldız sistemlerinde yörünge boyutu değişkendir. Bazıları öylesine dar olur ki yıldız sistemi Dünya ile Ay arasına sığabilir! Massachusetts Teknoloji Enstitüsündeki (MIT) astronomlar birbirinin etrafında 51 dakikada bir tur atan ikili bir yıldız çifti keşfetti. ZTF J1813+4251 adı verilen bu sistem Dünya'dan 3000 ışık yılı uzaklıktaki Herkül takımyıldızında bulunuyor. Bu, şimdiye kadar bulunan en kısa yörüngeye... Okumaya Devam et →

IC 5332 Galaksisi

IC 5332 galaksisi bir spiral galaksidir ve Dünya'dan 29 milyon ışık yılı uzaklıkta bulunur. Bu galaksinin çapı 66 bin ışık yılıdır. James Webb Uzay Teleskobu'nun Orta Kızıl Ötesi Enstrüman'ı (MIRI) sayesinde bu galaksinin görüntüsü önceki gözlemlerden farklı şekilde gözüküyor. MIRI, Webb'in elektromanyetik spektrumun orta kızılötesi kısmına duyarlı tek enstrümanıdır. MIRI, mutlak sıfır sıcaklığından sadece 7... Okumaya Devam et →

Beyaz Cücelerin Gerçekleştirdiği “Mikronova” Patlaması

Ölü yıldızlarda ''mikronova'' denilen ve diğer yıldız patlamalarına karşın çok daha küçük ancak daha sık bir patlama türü keşfedildi. Normal novalardan 1 milyon kat daha az parlak olup sadece yarım gün süren mikronovalar buna rağmen Güneş’in bir günde salabileceği miktarda enerjiyi çok kısa sürede salıyor. Güneş gibi yıldızlar ömürlerinin sonuna ulaştığında beyaz cüce olarak adlandırılarak... Okumaya Devam et →

Webb, Bir Ötegezegenin Atmosferinde Karbondioksit Keşfetti!

James Webb Uzay Teleskobu bir ötegezegenin atmosferinde ilk kez karbondioksit keşfetti! Bu keşif 700 ışık yılı uzaklıktaki Güneş benzeri bir yıldızın yörüngesindeki gaz devi olan bir gezegenin oluşumu ve bileşimi hakkında önemli bilgilere ışık tutmaktadır. Bu bulgu, Webb'in gelecekte daha küçük kayalık gezegenlerin daha ince atmosferlerindeki olası karbondioksiti de tespit edebileceğine dair kanıtlar sunuyor. WASP-39... Okumaya Devam et →

James Webb Uzay Teleskobu

“Benim için küçük, insanlık için büyük bir adım”  demişti 1969'da Neil Armstrong Ay’ın yüzeyine ayak bastığı saniyelerde. Bugün yıl 2022 ve bu sefer evren için küçük fakat Dünya için devasa bir teleskop, yıllar süren bekleyişin ardından 25 Aralık 2021 tarihinde Fransız Guyanası’nda Ariane 5 roketiyle birlikte gerçekten fırlatıldı. Peki bu yıllardır süren bekleyişin ardında neler... Okumaya Devam et →

Teleskoplar III: Uzay Teleskopları

Yazı dizimizin bir önceki yazısında Dünya üzerindeki teleskopların en kritik engelinin atmosfer olduğundan bahsetmiştik. Atmosfer elektromanyetik spektrumun belirli aralığındaki dalga boylarını geçirdiğinden bütün spektrum bandında gözlem yapmak mümkün değildir. Ayrıca geçirdiği dalga boylarında yapılan gözlemlerde bulanık ve titrek bir görüntü oluşmasına sebep olmaktadır. Her ne kadar bu problem adaptif optik gibi teknolojilerle en aza indirgense... Okumaya Devam et →

Teleskoplar II: Dünya Üzerindeki Teleskoplar

Önceki yazımızda teleskopların amatör, dolayısıyla sadece görünür dalga boyunda çalışan türlerinden bahsetmiştik. Bu yazımızda ise ölçeği büyüterek hem daha büyük hem de elektromanyetik spektrumun daha geniş aralığında çalışan teleskoplardan bahsedeceğiz. Gökyüzünü daha derinlemesine incelemek ve üzerine araştırmalar yapabilmek için Dünya üzerine kurulan teleskopların en önemli engellerinden biri Dünya’nın atmosferidir. Atmosfer elektromanyetik dalgaların bir kısmını geçirirken... Okumaya Devam et →

Teleskoplar I: Temel Bilgiler ve Amatör Teleskoplar

Gökyüzüne başımızı çevirdiğimizde çoğunlukla beyaz birer nokta olarak gördüğümüz gök cisimlerinin aslında kocaman olduklarını, bizden çok uzakta oldukları için onları küçücük gördüğümüzü biliyoruz. Bu mesafeleri kısaltmak ve gök cisimlerini daha yakından, daha detaylı görebilmek için teleskop veya dürbün kullanırız. Teleskoplar en temelde ışık toplayarak ve topladığı ışığı odaklayarak görüntü oluşturan aletlerdir. Bu yazımızda sadece görünür... Okumaya Devam et →

Işık Hızının İlk Kez Ölçümü

Coğrafi keşiflerle birlikte okyanuslara açılan denizcilerin önemli bir sorunu vardı. Uçsuz bucaksız okyanusta doğru yöne seyredebilmeleri için bulundukları konumun enlem ve boylamını ölçebilmeleri gerekiyordu. Enlem tespiti görece kolaydı, geceleyin kutup yıldızının ufuk ile yaptığı açı doğrudan enlemi veriyordu. Gündüz ise Güneş’in en yüksekte olduğu konumun (yani tam öğle vakti) ufka göre açısını sekstant denilen bir... Okumaya Devam et →

LIGO ve Kütleçekim Dalgaları

Milyonlarca yıl önce evrenin uzak bir köşesinde biri yaklaşık 36 Güneş kütleli, diğeri yaklaşık 29 Güneş kütleli iki karadelik birleşerek yaklaşık 62 Güneş kütleli dev bir karadelik oluşturdu. Aradaki 3 Güneş kütlesi kadar kütle farkı enerjiye dönüştü ve kütleçekim dalgaları şeklinde uzay-zamanın dokusunu dalgalandırarak evrende yol almaya başladı. 14 Eylül 2015 günü bu dalgalar Dünya’ya... Okumaya Devam et →

WordPress gururla sunar | Theme: Baskerville 2 by Anders Noren.

Yukarı ↑