James Webb Uzay Teleskobu

Okuma Süresi: 5 dakika


“Benim için küçük, insanlık için büyük bir adım” 

demişti 1969’da Neil Armstrong Ay’ın yüzeyine ayak bastığı saniyelerde. Bugün yıl 2022 ve bu sefer evren için küçük fakat Dünya için devasa bir teleskop, yıllar süren bekleyişin ardından 25 Aralık 2021 tarihinde Fransız Guyanası’nda Ariane 5 roketiyle birlikte gerçekten fırlatıldı. Peki bu yıllardır süren bekleyişin ardında neler saklı?

Hubble Uzay Teleskobu’nun yakaladığı başarıların ardından daha da büyük ve daha da geçmişi gösterebilecek, evreni bizlere daha da iyi anlatabilecek bir teleskop fikrinin ortaya atılması tabii ki de uzun sürmedi. 1996 yılından bu yana üzerinde çalışmaların kesintisiz bir biçimde sürdüğü ismini NASA’nın ikinci başkanı olan James Webb’den alan James Webb Uzay Teleskobu’nun ilk olarak 2007 yılında fırlatılması planlanıyordu fakat mühendislerin böylesine devasa bir teleskobun uzayda bir başına sorunsuz bir biçimde çalışacağından şüphesinin kalmaması tam olarak 14 yıllık bir ertelemeyle sonuçlandı. Bu denli uzun süreli erteleme gerektiren projenin önemi ve yarattığı beklentiler elbette ki oldukça yüksek.

14 ülkenin katkılarıyla 10.000’den fazla insanın yapımında çalıştığı ve yaklaşık 10 milyar dolara mal olan James Webb Uzay Teleskobu’nun teknik ayrıntıları incelenirse; her biri 1,32 metre çapında toplamda 18 adet altın kaplama altıgen aynadan oluşan 6,5 metrelik birincil ayna çapıyla Hubble Uzay Teleskobu’ndan 6,25 m² kat daha büyük bir ışık toplama alanına sahip ki bu oldukça yüksek bir fark. Hubble Uzay Teleskobu’ndan bir diğer farkı ise Hubble Uzay Teleskobu, Dünya’dan yaklaşık 570 km uzaklıkta yörüngede gözlem yaparken James Webb Uzay Teleskobu ise Dünya’dan 1,5 milyon kilometre uzaklıktaki L2 (Lagrange 2) noktasında gözlem yapacak. Bu yörüngenin özelliği ise teleskop, Dünya ile aynı hizada dönebilecek bu sayede de Güneş’in, Dünya’nın ve Ay’ın ışığından saklanabilecek, tabii bu yörüngede hareketine devam ederken aynı zamanda dairesel hareket yapmaya da devam edecek ve böylelikle de güneş panellerinde enerji üretebilecek. James Webb Uzay Teleskobu’nun bir diğer önemli teknik özelliği ise güneş kalkanları: bir kızılötesi teleskop için soğuk kalmak oldukça önemli ve bu sebeple James Webb Uzay Teleskobu’nun onu Güneş’in Dünya’nın ve Ay’ın ışığından koruyacak beş katmanlı yaklaşık bir tenis kortu büyüklüğünde bir güneş kalkanı var.

Evren genişlediği için ne kadar uzağa bakılırsa cisimler o denli hızlı bir biçimde uzaklaşıyor ve ışıkları kırmızıya kayıyor, bu sebeple James Webb Uzay Teleskobu kızılötesi dalga boylarında gözlem yapacak ve böylelikle toz bulutlarının arkasında saklanan yıldızlar ve gezegenler hakkında bilgiler verebilecek. Hatta öyle ki Dünya benzeri herhangi bir gezegendeki su miktarı hakkında dâhi veri sağlayabilecek. James Webb Uzay Teleskobu, Hubble Uzay Teleskobu’ndan daha hassas ve daha uzun dalga boylarında gözlem yapabileceğinden adeta bir zaman makinesi gibi bundan 13,5 milyar yıl öncesine bakabilecek ve oluşan ilk yıldızlar ile galaksileri gözlemleyebilecek. Bu olağanüstü hassaslık seviyesi astronomların en eski ve en sönük galaksileri dâhi incelemesine imkân verecek ve evrenin geçmişine ışık tutacak.

Peki James Webb Uzay Teleskobu fırlatıldıktan sonra hangi aşamalardan geçecek?

James Webb Uzay Teleskobu, fırlatmadan tam 28 dakika sonra Ariane 5 roketinden ayrıldı ve tek başına yolculuğuna resmen başlamış oldu. Fırlatmadan tam 8 gün sonra güneş kalkanı tamamen açılmış olacak ve güneş kalkanının sıcak tarafı 383 Kelvin (109,85 Celsius) sıcaklıkta iken bilimsel enstrümanlar ile aynanın bulunduğu soğuk taraf ise 36 Kelvin (-237,15 Celsius) sıcaklıkta olacak ve bu aradaki sıcaklık değişimi sadece 1,8 metrelik bir mesafede yaşanacak. Dünya’dan yola çıkışının 10. gününde ikincil aynası ile 13. gününde de birincil aynasının kurulumu tamamlanacak ve böylelikle James Webb Uzay Teleskobu hazır hâle gelmiş olacak. İki hafta boyunca varış hedefine, L2 noktasına, olan yolculuğuna devam edecek, sonuç olarak kalkıştan yaklaşık 1 ay sonra L2 yörüngesine oturmuş olacak, takibindeki 2 haftada teleskobun kendisi ve bilimsel enstrümanlar güneş kalkanının gölgesinde soğumaya devam edecek ve sabit sıcaklığa ulaşacak. Devam eden 5 ay boyunca araçların kalibrasyonu ile ayna hizalamaları sürecek ve 6 ayın sonunda elde ettiği ilk görüntüleri Uzay Teleskop Bilim Enstitüsüne (STScI) gönderecek.

İlk görüntülerin alınmasıyla birlikte James Webb Uzay Teleskobu, insanlığın uzaydaki gözü olma yolunda ilk adımı atmış olacak ve evren hakkında insanlık tarihinin belki de kayıtlarını değiştirecek ölçüde keşiflerle birlikte yaklaşık olarak 10 yıl boyunca görev yapmaya devam edecek.

Kaynak:

https://www.jwst.nasa.gov/

Yorumlar kapatıldı.

WordPress gururla sunar | Theme: Baskerville 2 by Anders Noren.

Yukarı ↑