Farklı Bir Yıldız Sisteminden Gelen İkinci Ziyaretçi: 2I/Borisov Kuyrukluyıldızı

Okuma Süresi: 3 dakika


2019 yılında amatör gökbilimci Gennady Borisov tarafından ev yapımı bir teleskopla gözlemlenen, sonrasında 2I/Borisov olarak adlandırılan kuyrukluyıldızın 2017’de keşfedilen Oumuamua isimli gökcisminden sonra Güneş Sistemi’mize farklı bir yıldız sisteminden geldiği tespit edilen ikinci nesne olduğu ortaya çıktı.

Güneş Sistemi’mizde bulunan çoğu kuyrukluyıldız, Kuiper Kuşağı ve çok daha uzaktaki Oort Bulutu adı verilen bölgelerde büyük kaya ve buz parçaları hâlinde bulunur. Sonrasında bir yıldız gibi büyük bir cisimden gelen güçlü kütleçekimi etkisi ile bazı büyük buz parçaları bu bölgelerden ayrılır ve Güneş’e doğru yönelir. Bu buz topları Güneş’e yeterince yaklaştığında ise kuyrukluyıldızı oluşturan buzun bir kısmı ısı nedeniyle erimeye ve ısı kaynağından uzağa doğru gaz hâlinde uzanan bir kuyruk oluşturmaya başlar. Oluşan bu kuyruk daha sonrasında Güneş rüzgârları tarafından dışarıya doğru itilir. Bir kuyrukluyıldızı hareket hâlinde tutan ve yolunu yönlendiren şey, yakınından geçtiği gezegen ve yıldızlardan gelen kütleçekimidir. Güneş Sistemi’mizde bir kuyrukluyıldızın hareketini etkileyen kütleçekiminin çoğu Güneş’ten kaynaklanır. 2I/Borisov’un sahip olduğu yörüngesel farklılığı ise cismin Güneş Sistemi’ne kütleçekimsel olarak bağlı olmadığını gösterir ve bu da onu yıldızlararası uzaydan gelen bir kuyrukluyıldızın ilk açık örneği yapar.

2I/Borisov’u daha ayrıntılı incelemek ve Güneş Sistemi kuyrukluyıldızlarıyla karşılaştırmak için Armagh Gözlemevinden Stefano Bagnulo ve ekip arkadaşları “polarimetri” adı verilen bir yöntemi Avrupa Güney Gözlemevinin (ESO) Çok Büyük Teleskop’u (VLT) üzerindeki FORS2 aygıtını kullanarak uyguladılar. İncelemelerin sonucunda bu yıldızlararası ziyaretçinin Hale-Bopp kuyrukluyıldızı dışında diğer yerel kuyrukluyıldızlardan farklı polarimetrik özelliklere sahip olduğunu buldular. 1990’lardaki en son geçişinden önce Hale-Bopp’un Güneş’in yakınından yalnızca bir kez geçtiği bu nedenle de radyasyondan ve Güneş rüzgârından çok az etkilendiği için 4,5 milyar yıl önce oluşan gaz ve toz bulutuna ve Güneş Sistemi’nin geri kalanına çok benzer bir bileşime sahip olduğundan en ilkel kuyrukluyıldız olduğu düşünülüyordu. Fakat 2I/Borisov’un üzerinde yapılan detaylı incelemeler onun Hale–Bopp’tan bile daha ilkel bir kuyruklu yıldız olup kendisini oluşturan gaz ve toz bulutunun bozulmamış izlerini taşıdığını gösteriyor.

Yapılan bir başka çalışmada ise gökbilimci Bin Yang ve ekibi, bu kuyrukluyıldızın oluşumu ve ait olduğu sistem hakkında bilgi toplamak için ALMA’yı (Atacama Büyük Milimetre/Milimetre-altı Dizisi) kullanarak 2I/Borisov’un ana gövdesini çevreleyen toz zarfının sıkı taşlardan ve boyutları yaklaşık bir milimetreyi aşan taneciklerden oluştuğunu ayrıyeten kuyrukluyıldızdaki karbonmonoksit ve su miktarlarının Güneş’e yaklaştıkça büyük ölçüde değiştiğini de tespit ettiler. Bu durum hakkında ESO’da astronom olan Dr. Olivier Hainaut, “Bu, kuyruklu yıldızın gezegen sistemi içerisinde farklı yerlerde oluşan malzemelerden meydana geldiğini gösteriyor.” dedi.

Gökbilimciler ESA’nın 2029’da başlatmayı planladığı, uygun bir yörüngede keşfedilen başka bir yıldızlararası nesneye ulaşma kabiliyetine sahip olacak ‘Kuyruklu Yıldız Avcısı’ görevi sayesinde farklı yıldız sistemlerinden gelen kuyrukluyıldızları daha detaylı inceleyebilme fırsatına sahip olabileceklerini söylüyorlar.

Kaynak

https://www.eso.org/public/news/eso2106/

https://www.nasa.gov/feature/interstellar-comet-borisov-reveals-its-chemistry-and-possible-origins

https://www.qrg.northwestern.edu/projects/vss/docs/space-environment/1-what-is-a-comet.html

Yorumlar kapatıldı.

WordPress gururla sunar | Theme: Baskerville 2 by Anders Noren.

Yukarı ↑