Astronom Ali Kuşçu 1403 yılında Semerkant’ta dünyaya geldi. Çocukluğundan beri matematik ve astronomi alanlarında ilgi sahibiydi. Semerkant ve Kirman’da bu ilgi alanlarında eğitim aldı ve ardından Timur imparatoru ve astronomu olan Uluğ Bey’in rasathanesinde çalışmaya başladı. İmparatorluğun dış ilişkilerine de katılarak Osmanlı ile barış görüşmeleri yapılmasında rol oynadı ve bunun üzerine Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı’ya davet edildi. Osmanlı’ya gelmesiyle birlikte astronominin ve matematiğin gelişmesine katkıda bulunmaya çalıştı. Ayasofya’da müderrislik yani günümüz karşılığıyla profesörlük yaptı. Çalıştığı alanlardan bazıları Güneş saatleri ve gezegenlerin modellenmesidir, özellikle yenilikçi astronomik yorumları dikkat çekmektedir. Aristotales’in fiziksel görüşlerine ihtiyacı olmadığını söyleyerek reddetmiştir ve gökcisimlerinin düzgün dairesel yörüngelerde dönmek zorunda olmadıkları fikrini öne sürmüştür. Kuşçu’nun bu görüşleri Kopernik öncesi Avrupa’da kavramsal bir devrim olarak görülmektedir. Başta astronomi olmak üzere matematik, fıkıh, ilim, mekanik, dil bilimi üzerine çok fazla sayıda eser vermiştir. Çoğunluğunu Farsça asıllı olarak yazdığı eserlerinden günümüzde en bilineni Astronomi Risalesi’dir.
Ali Kuşçu bilim dünyasında yüzyıllar sonra dahi kendinden bahsettirecek katkılarının ardından 1474 yılında İstanbul’da hayata gözlerini yumdu. Kendisini ölüm yıl dönümünde saygıyla anıyoruz.