Tüm Yazılar

Nötron Yıldızları

Kırmızı süperdev evresindeki yıldızlarda çekirdeğin kütle çekimini, nükleer füzyon reaksiyonlarından çıkan yüksek miktarda ısı ve enerji; çekirdekten dışa doğru basınç oluşturarak dengeler, bu sayede yıldız kendi üzerine çökmeden kırmızı süperdev formunda kalır. Ancak nükleer reaksiyonlarsa kullanılan yakıt sonsuz değildir, bu yakıt tükendiği zaman yıldız ömrünü tamamlar ve süpernova patlaması gerçekleşir. Çok büyük kütleli (20-25 güneş... Okumaya Devam et →

Kara Deliklerdeki Bilgi Kaybı Paradoksu

Bilgi Kaybı Paradoksu ilk kez 1976 yılında ünlü fizikçi Stephen Hawking’in yayınladığı bir makalede ele alınır. Bu “paradoks”a göre Einstein’ın genel göreliliği ile kuantum mekaniğinin en temel yasası birbiriyle çelişir. Şöyle açıklayalım: Genel göreliliğe göre kara deliklerin içine düşen her şey -bilgi de dahil olmak üzere- tekilliğe (kara deliğin merkezinde, hacmin sıfıra, yoğunluğun sonsuza yaklaştığı... Okumaya Devam et →

Karanlık Madde Nedir?

Evren 3 bileşenden oluşur. Bunlar normal veya görünür madde, karanlık madde ve karanlık enerjidir. Oransal olarak evrenin görünür madde %5, karanlık madde %27 ve karanlık enerji %68’ini kaplar. Karanlık enerjinin ne olduğundan önceki yazılarımızda bahsetmiştik. Okumak istiyorsanız sayfamızdan bulabilirsiniz. Bugün ise karanlık maddeye değineceğiz. Karanlık maddeye görünür maddeden bir eş bulsak bu yapıştırıcı olurdu sanırım... Okumaya Devam et →

Yıldızlar: Ölümleri ve Sonrası

Yıldızların yanan dev gaz topları olduğu bilinen bir gerçektir. Yıldızlar aslında hidrojen gazını helyuma dönüştürürken açığa çıkan ısı ve ışığı etraflarına yayarlar. Nükleer füzyon reaksiyonu denilen bu işlem sırasında 4 hidrojen atomundan 1 helyum atomu oluşur. Bu işlem hidrojenin oksijenle birleşip su oluşturduğu reaksiyondan 10 milyon kat daha fazla enerji açığa çıkmasına sebep olur.  Bu... Okumaya Devam et →

“Boş” Evrene Bir Bakış: Kozmik Boşluklar ve Boötes Boşluğu

İnsanlar evreni oluşturan etmenleri düşündüğünde akıllarına ilk galaksiler, yıldızlar, gezegenler gelse de aslında evrenin -en azından bilinen evrenin- büyük çoğunluğu boşluklardan (void) oluşur. Bu yazıda da bilinen en büyük boşluklardan biri olan Boötes Boşluğu hakkında konuşacağız.  Boşluklar; evrendeki kozmik ağın arasında kalan, içlerinde çok az galaksi bulunduran veya hiç bulundurmayan büyük alanlardır. Çapları genelde 30 ila 300 milyon ışık yılı arasındadır ve  nasıl... Okumaya Devam et →

Karanlık Enerji Tam Olarak Nedir?

Karanlık enerji, evrenin artan bir hızla genişlemesine neden olur (genel görelilik teorisine göre evren zaten genişliyor ama karanlık enerji bunu daha da hızlandırıyor.) ve evrenin yaklaşık %68,3 ila %70’ini oluşturur. Yani karanlık enerjinin evrenin çoğuna hâkim olduğunu söylesek yanlış olmaz.  Evren üç bileşenden oluşur: Görünür madde (%5), Karanlık madde (%27) ve Karanlık enerji (%68). Karanlık enerjiyi yerçekimi kuvvetinin zıttı olarak düşünebiliriz. Tüm evreni dolduran ve... Okumaya Devam et →

Uzay Yarışı

Uzay yarışı, Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği arasında 20. yüzyılda hangisinin uzay araştırmaları alanında daha galip olduğu konusunda yaşanan bir rekabet dönemidir. Bu, ABD ve SSCB arasındaki gerçekleşmiş Soğuk Savaş‘ın (1947-1991) bir parçasıdır. Temelleri, ll. Dünya Savaşı sonrası nükleer silahlanma yarışına dayanan yarış, 1950'lerin sonundan 1970'lerin ortasına kadar devam eder. İlk yapay uydunun fırlatılması... Okumaya Devam et →

Soluk Mavi Nokta Fotoğrafı 35 Yaşında!

İkonik Fotoğrafın 35. Yılı Uzayın en derinliklerini keşfetmek göreviyle yola çıkmış olan Voyager 1, 35 sene önce bugün Güneş’ten 6 milyar kilometre uzaklıkta ve güneş sistemimizi terk etmek üzereyken merceğini dünyamıza çevirip ikonik soluk mavi nokta fotoğrafını çekti. Bu fotoğraf çekilirken Voyager 1 o kadar uzaktaydı ki fotoğrafta Dünya sadece bir piksel boyutunda soluk bir... Okumaya Devam et →

Gizemli Yıldızlararası Cisimler, Güneş Sistemi’nin Bugünkü Biçimini Almasını Sağlamış Olabilir mi?

Yeni bir çalışmaya göre Güneş Sistemi’nin oluşum yıllarında yakınlarında bulunan büyük kütleli yıldızlararası bir cisim, bazı gezegenlerin yörüngelerini bugün gözlemlenen şekillere getirmiş olabilir. Güneşin yarattığı birtakım kuvvetler ve etraftaki diğer objelerle etkileşimin doğurduğu çeşitli efektlerin, gezegenlerin yörüngelerinin içeri doğru çökmesini veya dışarı doğru genişlemesine neden olduğu düşünülüyor. Geçmişin aksine günümüzde, çeşitli yıldızlararası objelerin Güneş Sistemi’ne... Okumaya Devam et →

Marsta Yaşam Bulmak İçin En Umut Verici Yer Neresidir? – Mars’taki Metan Gizemi

Mars’taki metan izler 1970’lerdeki Mariner görevine kadar uzanıyor ama 2013 yılında Curiosity roverı gezegenin metan seviyesinde bilinenden birkaç kat fazla bir artış kaydetti. Ancak birkaç ay sonra metan azalıp kayboldu ve yılın ilerleyen zamanlarında geri döndü. Bu gizem bilim insanları için ilginç bir meydan okuma oluşturdu. Mars'ta var olan molekülleri alıp metana dönüştürebilen kimyasal reaksiyonların... Okumaya Devam et →

Tarihte Bugün: Challanger Faciası

Tüm dünyanın gözleri önünde 7 astronotun ölümüne sebep olan Challenger faciasının üzerinden tam 39 sene geçti. NASA'nın ikinci uzay mekiği olan Challenger, 1983'ten 1986'ya kadar dokuz görev gerçekleştirdi. İlk dokuz görevin amacı uydu ekipmanı ve deney taşımaktı. 10. görevin amacı ise 22 Ocak 1986'da yedi kişilik bir ekibi uzaya taşımaktı. Bu yedi kişilik ekipte öğretmen... Okumaya Devam et →

Aurora Australis: Antarktika’da Gökyüzünün Renkli Şölen

Ufukta pırıldayan sarı tonlarla birlikte geniş kutup semasına uzanan kırmızı ışıklarla, Aurora Australis’in büyüleyici manzarası Antarktika’daki Concordia araştırma istasyonunda parlıyor. Bu güzel renkler, Güneş’ten gelen yüklü parçacıkların atmosferdeki gazlarla birleşip, kutup bölgelerinde Dünya’nın manyetik alanıyla yönlendirilmesinin sonucu. Yeşil auroraların, en yaygın görünüşü, oksijen atomlarının fazlasıyla yoğun ve ışık yaymalarının daha az enerji gerektirdiği 100 ve... Okumaya Devam et →

7 Gezegenin Nadir Hizalanması Gökyüzünde Gerçekleşmek Üzere!

28 Şubat 2025 akşamı, Güneş Sistemi’nin diğer yedi gezegeni (Satürn, Merkür, Neptün, Venüs, Uranüs, Jüpiter, Mars) gökyüzünde aynı anda ve düzgün bir sıra hâlinde, büyük gezegen hizalanması adlı şahane bir göz ziyafeti olarak gözlemlenecek. Fakat dahası var. Bu tarihten önce, 21 Ocak 2025 günü, bu yedi gezegenden altısı (Merkür dışında) gökyüzünde büyük bir dizilim şeklinde... Okumaya Devam et →

Çift Kütleçekim Merceği, Evrenin Genişleme Sırrını Aydınlatıyor

Astronomlar, evrende çok nadir gerçekleştiği düşünülen bir olayda; mükemmel bir biçimde hizalanmış iki galaksinin bir bileşik mercek gibi davranarak uzaktaki bir kaynağın ışığını daha önce hiç görülmemiş bir biçimde büktüğünü gözlemlediler. Bu hizalanma, kaynaktan çıkan ışığın galaksilerin kütleçekimi etkisiyle zikzaklar çizerek Dünya'ya ulaşmasını sağlıyordu. Einstein'ın genel görelilik teorisine göre; evrendeki kütlelerin çekimleri, uzay-zamanı bükerek ışığın... Okumaya Devam et →

Samanyolu’nun Merkezinde İkili Yıldız Sistemi Bulundu!

Galaksimizin Merkezindeki Soru İşaretleri 1974’teki keşfinden bugüne galaksimizin merkezindeki Sgr A* isimli süper kütleli kara delikle ilgili sayısız soru sorulmakta. Bu sorulardan biri de etrafındaki genç, sıcak ve büyük yıldızların neden ikili sistemler oluşturmadıkları. Bu yıldızlar galaksinin uç kısımlarında neredeyse her zaman ikili sistemler olarak gözlendikleri halde galaksinin merkezinde tek başlarına bulunuyorlar ya da en... Okumaya Devam et →

TARİHTE BUGÜN: Kepler’in 453. Doğum Günü!

Modern astronominin temellerini oluşturan Alman matematikçi ve astronom Johannes Kepler’in (1571-1630) bugün 453. yaşını kutluyoruz. Kepler, 27 Aralık 1571 tarihinde günümüzde Almanya’nın Stuttgart bölgesinde bulunan Wel der Stadt şehrinde doğdu. Asil fakat yoksul bir aileden gelen Johannes Kepler eğitim hayatında bir takım zorluklar nedeniyle 1577-79 yılları arasında okulu bırakmak zorunda kaldı. Kepler, 1585’de okula geri... Okumaya Devam et →

Karanlık Enerjinin Kaynağı Karadelikler Olabilir mi?

Genişleyen evren teorisine göre, yaklaşık 14 milyar yıl önce gerçekleşen Büyük Patlama’nın başlangıcında gizemli bir enerji, erken evrenin üstel bir hızla genişlemesine ve bilinen tüm maddenin oluşmasına yol açtı. Bu antik enerjinin, günümüzdeki karanlık enerjiyle benzer özellikler taşıdığı düşünülüyor. Bu durum, evrenin yaklaşık %70’ini oluşturan karanlık enerjinin özelliklerini anlamak açısından çağımızın en büyük gizemlerinden biri... Okumaya Devam et →

NASA’nın IXPE Teleskobu Sayesinde Karadelik Koronasının Şekli Belirlendi!

Yıldızların milyonlarca derece sıcaklıklara ulaşan dış atmosferlerinin olduğu bilinen bir gerçek ve Güneş’in de sahip olduğu bu dış atmosfere “korona” adı veriliyor. Bilim insanlarının hesaplamalarına göre kara delikler etrafında gaz ve tozdan oluşan halka biçiminde bir yapı ve kara deliğin dönüş düzlemine hizalanmış bir yığılma diski vardır. Bu diskin iç kısmında ise kara deliğe doğru... Okumaya Devam et →

WordPress gururla sunar | Theme: Baskerville 2 by Anders Noren.

Yukarı ↑