Galaksiler uzayda düzgün dağılmış hâlde bulunmaz. Aksine, daha büyük madde yığınları hâlinde kümelenme eğilimindedirler. Bu düzensiz dağılım, onların hem görünüşlerini hem de evrimlerini belirlemeye katkı sağlar. Astronomide bir nesnenin ne kadar uzakta olduğunu bilmek o nesneyi anlamak için oldukça önemlidir. Bu yüzden gökbilimcilerin galaksilere olan uzaklıkları ölçmek için kullandıkları yöntemler de büyük önem taşır. Mesafelerin... Okumaya Devam et →
Galaksiler I: Evrenin Yapıtaşları
Görüş alanımızı tam anlamıyla kozmik ölçekte genişlettiğimiz zaman, çalışmalarımızın odağı dramatik ölçüde değişir. Gezegenler önemsiz hale gelir, yıldızlar ise yalnızca hidrojen tüketim noktaları haline ve galaksilerin adeta evrenin atomları haline geldiğini fark ederiz. Evrende bizim galaksimizin ötesinde milyonlarca galaksi barındığını biliyoruz. Her biri gaz, toz, kara madde barındıran ve kütleçekimsel olarak birbirlerine bağlı olan, geniş... Okumaya Devam et →
Takvimler III: Alternatif Takvimler
Yazı dizimizin bir önceki yazısında Gregoryen takvim ve Türklerin tarih boyu kullandığı bazı takvimlerden bahsetmiştik. Bu yazımızda ise alternatif takvimler ve kusursuz takvimin arayışından bahsedeceğiz. Alternatif Takvimler Alternatif takvimler, çağlar boyu kullanılmış ve kabul gören takvimlere alternatif olarak tasarlanmış farklı amaçlara hizmet edebilen takvimlerdir. Bu takvimler genellikle gündelik hayatta kullanmaya yönelik işlevsel takvimler olmanın yanı... Okumaya Devam et →
Takvimler II: Gregoryen Takvim ve Diğer Takvimler
Yazı dizimizin ilk yazısında takvim türleri, bilinen ilk takvim ve Gregoryen takvimin doğuşuna kadar geçen süreçten bahsetmiştik. Bu yazımızda ise günümüzde en sık kullanılan takvim olan Gregoryen takvimden ve Türklerin tarih boyu kullandıkları bazı diğer takvimlerden bahsedeceğiz. Gregoryen Takvim Jülyen takvimin yapılan yanlış hesaplamalar sonucu tropikal yılı tam olarak doğru göstermemesi ve her 4 yılda... Okumaya Devam et →
Takvimler I: Takvimin Doğuşu ve Jülyen Takvim
İnsanlar, tarih boyunca zamanın akışını kavrayabilmek için çabalamış ve bu uğurda sayısız sistem üretmiştir. Kullanılan yöntemler çağlar boyu sürekli değişmiş olsa da algılanması güç bu kavramı takip edebilmek için onu parçalara bölme fikrinin her daim geçerli olduğunu söylemek mümkündür. Zamanı gün, ay, yıl gibi belirli aralıklara bölen takvim sistemlerinin ortaya çıkışı da bu şekilde olmuştur.... Okumaya Devam et →
Dejenere Çağ: Son Yıldız Söndüğünde
Karanlık bir gökyüzüne bakıldığı zaman, astronomlar ve amatörler çıplak gözle görülebilen çok sayıda parlak yıldıza hayran kalırlar. Açık bir gecede ve minimum ışık kirliliğinde, iyi bir gözlem noktasından ortalama bir insan yaklaşık 2500 yıldız görebilir. Atalarımızda da aynı gökyüzüne bakarken kırpışan ışıklardan dolayı bizdekiyle aynı (ya da daha kuvvetli) duyguların oluştuğunu hayal etmek kolaydır. Fakat... Okumaya Devam et →
Evrenin Rengi
13,8 milyar yıl önce Büyük Patlama ile oluşan evren, ilk saniyelerinde şu anki haline göre oldukça yoğun ve sıcaktı. Öyle ki ışığın oluşabilmesi için evrenin biraz soğuması gerekiyordu. Oluşumundan yaklaşık 10 saniye sonra evrenin foton çağına girmesiyle proton ve nötronlar, hidrojen ve helyum çekirdekleri içinde soğudular. Bunun sonucunda uzay boşluğu bu çekirdeklerin plazmaları, elektronlar ve... Okumaya Devam et →
Karadelikleri Fotoğraflamak
Geçen günlerde yaşanan bir gelişme başta fizik ve astronomi olmak üzere tüm bilim dallarını derinden etkiledi. 10 Nisan 2019’da, insanlık tarihinde ilk defa bir karadeliğin görüntüsünün alındığı duyuruldu! Daha spesifik olursak, Başak Takımyıldızı’nda bulunan Messier 87 isimli gökadanın merkezinde konumlanmış olan yüksek kütleli karadeliğin görüntüsü, 2 yıl süren meşakkatli işlemlerden geçtikten sonra yayınlandı. Görüntü, Event... Okumaya Devam et →
Kadir Sistemi
Giriş Hayatında bir kere de olsa gökyüzüne bakmış olan birisi, gökyüzündeki yıldızların aynı parlaklıkta görünmediğini bilir. Zar zor seçilen sönük yıldızların olmasının yanında göze çarpacak derecede parlak yıldızlar da mevcuttur. İnsanoğlu, tanık olduğu olaylar ve gördüğü varlıkları sınıflandırmada pek istekli olduğu için yıldızları parlaklıklarına göre ayıran bir sınıflandırma sisteminin ortaya çıkması gayet doğal. İşte genel... Okumaya Devam et →
Evreni Karışlamak: Gök Cisimlerinin Uzaklıkları Nasıl Bulunur?
Eski çağlardan beri insanlar yeryüzündeki uzunlukları ölçmek çeşitli birimler geliştirmiş ve günlük hayatta bu birimleri sıklıkla kullanmışlardır. Ancak başımızı yukarı çevirdiğimizde gök cisimlerinin bize olan uzaklığını belirlemek için Dünya üzerinde referans alabileceğimiz herhangi bir nesne olmadığını fark ederiz. M.Ö. 200 yılında Yer'in çevresinin Eratosthenes adlı Mısırlı bir bilim insanı tarafından hesaplanmasından sonra uzun yıllar boyunca... Okumaya Devam et →
Işık Kirliliği Hakkında Bilinmesi Gereken Her Şey
Gece asırlardır "yıldızlı" kelimesi ile betimlenmiştir, ancak 20.yy'ın ikinci yarısından itibaren bu betimlemenin yavaş yavaş geçersizleştiğini görüyoruz. Ne de olsa buna artık alışmış sayılırız, çoğumuz gece sokakta yürürken yukarılarda Samanyolu'nu görmeyi ummuyor, tersine şehir dışında gökyüzününün akıl almaz güzelliğini gördüğümüz zaman bunu şaşkınlıkla karşılıyoruz. Bunun tek sebebi ışık kirliliğidir. Ses kirliliği, hava kirliliği, su kirliliği... Okumaya Devam et →
